Bir gün Temel askere gitmiş.Askerde uçma dersi veriliyormuş.Komutanı Temele uçaktan atladığında ilk olarak birinci, ikinci olarak ikinci ipi çek o zamanda paraşüt açılmassa Meryemanaya dua et demiş.Temel Komutanıyla beraber atlamış.Komutanının paraşütü hemen açılmış ama Temel birinci ipi çekmiş paraşüt açılmamış,ikinci ipi çekmiş yine açılmamış daha sonra Temel Komutanına ' Komutanım o karinin adı neydi' demiş.
Tilki, bir gün başını alır, gezmeye çıkar. Köyün mey danına varır. Bir duvara çıkar, çev reyi seyre dalar. Oradan geçen köy muhtarı şaşırır: — Aaa, bir tilki!.. Köyün hocası camiye giderken duvardaki tilkiyi gö- rür: — Aaa, tilkiye bak!.. Bakkal da oradan geçerken bağırır: — Hay Allah bir tilki!.. Kahvedekiler merak edip dışarı çıkarlar. Onlar da tilkiyi görünce şaşırırlar: Tilkiyi gördünüz mü? Vallahi bir tilki bu!.. Kalabalık çoğalıp sesler uğultuya dönüşünce tilki or mana kaçar. Dişi tilkiye: — Bugün öğle vakti köye indim. Orada herkes benitanıyor, ben hiçbirini tanımıyorum...
Laz'ın biri, takasının içinde oturmuş, Allah'a yal varmaktadır: — Allahum, bu cün tuttuğum ilk paluğu pi fakirevereceğum, der. Ve lâz oltasını atarak beklemeye başlar. Neden sonra oltayı çeker. Bakar ki bir de ne görsün? Ucunda koskocaman bir balık! — Haçan hiç pu da fakire verulur mu daa! Birden balık bir çırpınışta oltadan kurtulur ve denize atlar. Lâz üzgün ve şaşkın: — Allahum, ben şakacıktan demuştum daa... der.
adamın biri birgün karpuz taşıma yarışına girer adamın biri ben 5 tane karpuz taşırım demiş orada birisi çıkmış bende 8 tane taşırım demiş başla birisi daha çıkmış bende 10 tane taşırım demiş kimse inanmamış, adam gercekten 10 taneyi taşımış aradan ufak tefek birisi daha çıkmış ben 14 tane taşırım demiş herkez şaşırmış nasıl olur ama yapamazsın demiş izleyin demiş ikitane sol eline ikitane sag eline almış herkez demişşş eee başka şimdi ben aleti kaldıracam inmeden 10taneyi alan arkadaşı oturtun demiş 
Doktor akıl hastasına sorar:
-Bir kulağını kesersem ne olur?
-Canım yanar.
-Ya iki kulağını kesersem?
-O zaman iyi göremem.
-Peki ama niçin?
-Niçini mi var canım?İki kulağımı da keserseniz gözlüğü nereye takarım?...................
:)
Banu Alkan, eski arabasini satisa çikarmis. Araba piyasasi zaten durgun. 250 bin kilometredeki külüstüre tek talip bile çikmamis..Savas Ay'a yalvarmis yakarmis, "Bana yardim et, ne olur" diye
Dayananamis Savas, "Sanayide su adrese git. Orda Ahmet ustaya benim selamimi söyle.. O bu isleri bilir. Kilometre saatini 10 bin kilometreye ayarlar."
Banu gitmis Sanayi Çarsisi'na.. Ahmet Usta'yi bulmus. Al takke ver külah, anlasmislar. Ahmet Usta, saati 10 bine ayarlamis. Aradan bir hafta geçmis.. Savas Ay, rastlamis Banu'ya Akmerkez otoparkinda.. Bakmis ayni külüstürden iniyor. "Ne o hala satamadin mi?" diye sormus. "Deli misin sen?" diye cevap vermis Banu..
"Daha 10 bin kilometredeki arabami satar miyim ben?."
Temel'in on ikinci oglunu da askere cagirmislar, ondan onceki on bir tanesi askerde öldügü icin Temel itiraz etmis,
- Soyleyin padisahiniza penum seyime guvenip saga sola savas acmasun
Uc bayan ve uc erkek is icabi trenle bir seyahate cikmalari gerekir. Tren garina giderler. Uc bayan 3 bilet aldigi halde erkekler
tek bilet alir. Bayanlar bunun sebebini sorduklarinda erkekler "bekleyin ve gorun" derler.
Trene binerler ve tren hareket ettikten bir sure sonra uc erkek kalkip hep beraber trenin tuvaletine girerler. Biraz sonra konduktor
gelir ve uc bayandan uc bileti alir. Tuvaletin onunden gecerken kapiyi tiklatip,
"bilet lutfen," der. Kapi acilir ve bir el bileti uzatir. Bayanlar bunu gorurler. Taktigi kapmislardir. Donus yolculugu icin yine gara
giderler. Bayanlar bu sefer tek bilet almislardir. Erkekler ise hic bilet almaz. Bayanlar yine sasirip sebebini sorduklarinda Erkekler
yine bekleyip gormelerini soylerler. Bir sure sonra yolculuk baslar. Once bayanlar kalkip tuvalete girer. Ardindan da erkekler
karsisindaki tuvalete. Konduktorun gelmesine yakin bir erkek cikip karsi kapiyi tiklar ve
"bilet lutfen," der.
Acilan kapidan bir el bileti uzatir. Bileti alan erkek diger tuvalete geri girer!..
Temel Nato'da havacı olarak askerliğini yapıyormuş. Komutan askerlere
paraşütten nasıl atlanacağını öğretmiş.
- "Uçaktan atlayınca birinci ipi çekeceksiniz. Paraşüt açılmaz ise
ikinci ipi çekeceksiniz. Yine açılmadı, o zaman Meryem Ana'ya dua
edeceksiniz."
Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker paraşüt açılmaz,
ikinci ipi çeker yine açılmaz. O sırada yere yavaş yavaş süzülen
komutanının yanından geçerken sorar:
- "Komutanım, komutanım.. o karının adı neydi ?"
Temel genc yasta evlenir, karisi ile bir cocugunu birakarak gurbete cikar.On-onbes sene dolastiktan sonra...
-Hele bir silaya varayim, der.
Evine geldigi zaman karisi ile birlikte uc cocuk bulur.En kucugu onundeki kaptan yogurt yiyor yabanci yabanci bakiyordu.
-Yahu karucugum.Bunlar da kim?
Karisi :
-Yahu der su buyugu ilk cocugun degil mi?Ne cabuk unuttun!
-Ya oteki?
-O da ana rahminde idi, sen gittikten sonra dogdu.
-Ya digeri?
-Canim, zaten onun da sana buba dedigi yok ki, oturmus yogurdunu yiyi
Adamın birinin arabasının lastiği patlamış ve ancak tımarhanenin önüne kadar gelebilmiş.Sonra malum işlemleri yapmış kriko,stepne,bijon anahtarı derken patlayan lastiğin bijonlarını yağmur mazgallarına düşürmüş ve bir sağına bir soluna baktıktan sonra çaresizlik içinde arabanın yanına uzanmış.
Olayı en başından beri izleyen deli,adama seslenmiş:
-Lan salak,napıyorsun oradan öyle?
-Sorma birader,lastik patladı,bijonlarıda yağmur mazgallarına düşürdük böyle kaldık işte.
-Düşündüğün şeye bak be,sök diğerlerinden birer tane hepsi 3 bijonlu olsun.
Adam düşünmüşki doğru söylüyor,dediğini yapmış.Tam arabaya binicekken deliye dönmüş ve:
-Yahu sen bu kadar zekiydin de seni niye buraya tıktılar?
-Ulan salak!Bizi buraya delilikten tıktılar,salaklıktan değil!
Bir adam ucagiyla Afrika'nin uzerinde gezerken birden ucagi arizalanir ve ormanlik bir alana duser.Adam ne yapayim ne yapayim
diye dusunurken birden bir Afrika kabilesinin ona dogru yaklastigini gorur.Adam icinden "Iste simdi boku yedik" der.O anda
dusuncesinde Nur yuzlu dedenin sesini duyar.- Hayir evladim boku yemedin.- Peki ne yapmam gerek.- Suradaki mizragi goruyor
musun?- Evet.- Al onu ondeki renkli giysili adamin tam kalbine batir.Adam mizragi alir ve adamin tam kalbine batirir.- Evladim iste
simdi boku yedin.
Yan yana iki villannın ilkokul birinci sınıfa giden biri kız, diğeri erkek iki çocuğu, kendi aralarında konuşuyorlardı :
-Büyüyünce benimle evlenirmisin?
-Hayır evlenmem!Bizim ailede akrabalar hep kendi aralarında evleniyorlar.Baksana, annem babamla evli, büyükannem, büyükbabamla ...Teyzemle eniştemle!...
Yasli bir amca parkta bir banka cokmus etrafi seyrediyormus....
derken yanina bir delikanli gelmis ki saclari
kirmizi,turuncu,mavi,sari
renk boyali... Adam cocuga
bakakalmis....cocuk da kustah bir sesle: "ne var moruk, sen
hayatinda hic cilginca bisey yapmadin mi" demis..
Adam gulumsemis: "Yaptim.. bir seferinde cok sarhostum ve bir
papagani becermistim..simdi de acaba sen benim oglum musun diye
merak ediyorum..."
Allah bakmis ki her gelen cennete giriyor ve de artik kapasitesi dolmak üzere, meleklerini yanina çagirip, cennete girmeye hak kazananlarin ölüm hikayelerini dinleyin mantikli ve hakli bulduklarinizi içeri alin gerisini gonderin demis.
Cennetin kapisi ilk çalista bir adam görmüsler melekler karsilarinda. Anlat bakalim hikayen nedir demisler. Adam da - Ben Amerika da bir apartmanin 25. katinda oturuyorum demis, bir gün eve geldigimde karimi çirilçiplak yatakta gördüm ve beni aldattigini düsünerek hemen ortaligi aramaya basladim, karim da bir yandan arkamdan yapma nolur falan demekte, fakat hiçbir yerde adami bulamadim, en sonunda gözüm balkon demirine takildi, orada bir adamin demirlere tutunarak asagi sarktigini gördüm, hemen kosup parmaklarini ittiriverdim, adam asagi düstü,dallara falan çarpti sirtüstü yere yapisti fakat ölmedi. Ben de Buzdolabini adamin üstüne attim ve adam öldü, bende sevincimden kalp krizi geçirip öldüm demis.
Melekler bunun üzerine geç bakalim demisler, daha sonra cennetin kapisi tekrar alinmis, ikinci adam ayni soru sorulunca - Ben Amerika da bir apartmanin 26. katinda oturuyorum demis. Balkona çikip hava aliyordum dengemi kaybedip asagi düstüm tam bu anda 25. katin parmakliklarini yakalayabildim fakat manyagin biri önce beni asagi atti sonra da üzerime buzdolabi firlatti ve ben de öldüm demis.
Melekler bu adam da masum diyerek geç bakalim demisler.Cennetin kapisi üçüncü kere çaldiginda içeri Bill Clinton girmis, melekler onu görünce sasirmislar ve burada ne isi oldugunu sormuslar, Bill Clinton
- Simdi hikayem söyle, ben cirilçiplak bir buzdolabinin içindeydim...
Öğretmen ,Ömer'in evde yaptığı matematik ödevine baktıktan sonra şunları söyler:
--Hayret,ne kadar çok yanlış var.İki üç probleme bu kadar yanlışı sığdırmak kolay değil.
Ömer gayet rahat bir şekilde cevap verir:
--bunu tek başıma sığdırmadım ki öğretmenim.Babam,annem ablam ve ağabeyim de yardım ettiler.
Bir gün öğretmen öğrencilerine ,herkesin yaptığı bir iyiliği anlatmalarını isteyeceğini söylemiş.
Ertesi gün öğretmen herkese sırayla sormuş.En son kalan üç öğrenciden biri şöyle demiş:Ben yaşlı bir adamı karşıdan karşıya geçirdim.
Öğretmen aferin demiş.İkinici öğrenci:bende arkadaşıma yardım ettim,demiş.Öğretmen ikinci öğrenciyede aferin demiş.En son öğrenciyede sorduğunda ondan:
Bende arkadaşlarıma yardım ettim,cevabını almış.Öğretmen şaşırarak sormuş:
--Bir yaşlı adamı karşıdan karşıya geçirmek için neden üçünüz birden yardım ettiniz anlamadım?
Üçüncü çocuk cevap vermiş:
--Yaşlı adam karşıdan karşıya geçmek istemeyince üç kişi az bile geldik öğretmenim!
Öğretmen sınıfta ders anlatırken çocuklara sormuş:
--Anneniz sizi çarşıya yolladı.Bir kilo patates,iki kilo soğan,bir paket tuz,yarım kilo da beyz peynir al,dedi.Fiyatları biliyorsunuz,daha önceki derste işlemiştik.Şimdi hesap edin bakalım,bakkala kaç lira vereceksiniz?
Her çocuk oturmuş,hesabını yapmış,toplamış,defterine yazmış.Ama öğrencilerden biri hiçbir şey yapmadan öyle oturuyormuş.Öğretmeni merak edip sormuş:
--Oğlum,sen neden yazmıyorsun?--Gerek yok öğretmenim.
--Neden?
--Öğretmenim benim babam bakkaldır,biz böyle şeylere para vermeyiz.
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında,
- "Şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi." demişler...
Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve,
- "Buyrun beyler, yiyiniz." demişler...
Delilerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş,
- "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında,
- "Şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi." demişler...
Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve,
- "Buyrun beyler, yiyiniz." demişler...
Delilerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş,
- "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında,
- "Şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi." demişler...
Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve,
- "Buyrun beyler, yiyiniz." demişler...
Delilerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş,
- "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında,
- "Şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi." demişler...
Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve,
- "Buyrun beyler, yiyiniz." demişler...
Delilerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş,
- "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"
Üç deli deliler hastanesinden kaçmaya karar verirler ama hastaneden kaçmak için 100 basamaklı merdiven engelini aşmak zorundadırlar ve merdiveni çıkmaya başlarlar 1 2 3 45 derlerken 50.basamağa gelirler 1.deli ben çok yoruldum der ve geri döner iki deli devam eder 80.basamakta ikinci delide yorulur ve geri döner üçuncu deli merdivenleri çıkmaya devam eder 81 82 83 90 95 96 derken son basamak olan 100. merdivene gelir ve derki onuda yarın çıkarım der ve geri döner
ADAMIN BIRI KENDINI FARE ZANNETTIGI ICIN DELI HASTENESINE DUSMUS.TEDAVISI BITTIKTEN SONRA DOKTOR SORMUS.SIMDI SEN BIR FAREMISIN INSANMI? DELI: OLURMU DOKTOR BEY BEN BIR INSANIM FARE DEGILIM DEMIS.DOKTOR:OZAMAN ARTIK GIDEBILIRSIN IYILESTIN ARTIK DEMIS.DELI KAPIDAN CIKMIS VE IMDAAAAAAT DIYE BAGIRARAK TEKRAR ICERI GIRMIS DOKTOR DEMIS NE OLDU DELI:BIR KEDI GÖRDUMDE ONDAN KORKTUM DEMIS. DOKTOR:SEN HANI KENI BIR FARE ZANNETMIYORDUN DEMIS.DELI:BEN FARE OLMADIGIMI BILIYORUMDA KEDI NERDEN BILSIN DEMIS"
Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar.Bekçi,onların ayak seslerini işitmişti.Sordu:
- Kim o?
ıçlerinden biri kedi gibi miyavladı.
Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ıkinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha."
Delinin biri hastanedeki havuza egilip su ictikten sonra, dogrulup agzindaki suyu yere tukurmus .Onu goren baska bir deli;-Ne oldu , demis, suyu niye tukurdun?
Birinci deli:
-Havuza iki seker atmistim ,yine de tatsiz.
Ikinci deli:
-Akillim tabii tatsiz olur.Niye karistirmadin?
Delinin birisi saatini hastane bahcesindeki havuza atmis.Bunu goren arkadasi yanina yanasmis ve konusmaya baslamislar:
-"Niye attin saati havuza?"
-"Nasil yuzdugunu gormek icin."
-"Peki, kurdun mu?"
-"Hayir."
-"Enayi, hic kurmadan yuzer mi??"
Temel deliler hastanesine düsmüs.Odada 15- 20 tane deli varmis.Odada bir delik varmii deliler siraya girip delige bakiyorlarmis.Temel de merak etmis girmis siraya...Sira Temele Gelince ;
- Temel : Burda bisi yok puraya neden bakarsunuz demis.
- Delinin Biri : Biz 20 senedir bakiyoz bisi göremedik de sen bir bakistami görecen demis
Deli duvara oturmuş.Elindeki oltanın ucu sokağa sarkmış....
Yoldan geçen soruyor;
- Orada balık mı tutuyorsun sen?
- Hayır alık tutuyorum.
- Tutabildin mi bari ?
- çook ... Seninle 23 oldu !
Delileri uçağa bindirmişler, bir şehirden ötekine naklediliyorlardı.Ama o kadar çok gürültü yapıyorlardı ki, sonunda pilot dayanamadı, uçağı ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi.
Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı.Baktı, en başta, bir deli, ötekilere uymamış, akıllı, uslu oturuyordu.
-Sen neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu.
Adam :
-Ben bunların öğretmeniyim, diye cevap verdi.Onlarda benim öğrencilerim.Şimdi teneffüsteler de onun için ses çıkartmıyorum.
Pilot, çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti.Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi.
Pilot:
-Aman çok güzel! diye sevindi.Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan deli, ötekileri derse almış olsa gerek, diye düşündü.
Ama dakikalar geçiyor, arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu.Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi.
Bir de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok değil mi!
Dehşetle sordu :
-Öğrencilerin nerede?, diye...
-Dersler bitti.Hepsini evlerine gönderdim!
İki deli tımarhaneden kaçmaya karar vermişler. Biri ötekine: "Git bak bakalım dikenli teller yüksek mi alçak mı, eğer yüksekse altından kaçarız, alçaksa üstünden atlarız." Diğeri gitmiş, bir süre sonra geri gelmiş ve şöyle demiş: "Ne yazık ki kaçamayacağız arkadaşım çünkü hiç dikenli tel yok!''
|